2 Temmuz 2008 Çarşamba

Malina çılgınlığı




Tamam, kabul ediyorum. Ben de bazen bu kart çılgınlığına kapılıyorum. Hatta cüzdanım kartların kalınlığından artık kapanmaz oldu ve yeni kartları nerelere sıkıştıracağımı bilemiyorum. Bu Moskova’da genel bir hastalık mı yoksa sadece biz Türk bayanlarında mı var bilemiyorum ama bazen çok işe yaradığını da itiraf etmem gerek. Keşke tek bir kart olsa ve tüm mağazalarda geçse diyorum bazen içimden, bizi şu kart taşıma zahmetinden kurtarsalar...



Önce Ramstore kartı ile başladık sanırım bu çılgınlığa ve ardı arkası kesilmedi. Hangi mağazaya girseniz, hangi kafeye otursanız garsonun ya da tezgahtarın ilk sorduğu şey “Kartınız var mı?”. Niye otomatik olarak fiyatları yüzde beş azaltmıyorsunuz ki? Hatta alnımıza bir çip yerleştirelim, biz buranın devamlı müşterisiyiz, buyrun okutun çipinizi alın indiriminizi...



Hani büyük mağazaları biraz olsun anlar gibiyim. Fena da olmuyor hani mesela Stockmann'daki yüzde beş indirim. Yaz gelmiş, çocukların kıyafetleri olmuş bir karış, daha Türkiye’ye de gitmeye zaman var. Ne yapacaksınız? Kartınızı kaptığınız gibi mağazalara koşacaksınız. Bin harcayıp dokuzyüz ödeyeceksiniz. Hiç fena değil düşününce. On üründen biri bedeva... ya da arkadaşlarınızla buluştunuz, oturdunuz bir restorana neden bahşişiniz bedavaya gelmesin? Benim cüzdanda bir yerlerde bir yüzde beşlik Starlite kartım olacaktı, hangi araya sıkıştırdım ki...
Ama işi abartanlar da yok değil. Mesela Kafe House’da indirim kartı yok, onun yerine bir türlü ne işe yaradığını hala anlayamadığım başka birşey var. Ama şekli çok güzel, cüzdanımda şık duruyor... karta para yüklüyorsunuz, ama aynı zamanda alışverişinizden de bonus yükleniyor, sonra canınınızın çektiği bir an harcıyorsunuz. Onunla kim uğraşacak? Ama Kafe House’ların flayerleri benim favorim. Bir zamanlar sokakta bile dağıtıyorlardı, artık mumla arasanız bulamıyorsunuz. Bir kahve alana ikincisi bedava...



Kafelerin, mağazaların kartları bir yana, asıl bir kart varki sormayın... herkes belli restoranlarda yer, belli mağazalardan alışveriş yapar oldu. Bazen ben bile sanki eşime baskı yapıyorum gibi geliyor bu konuda. “Malina” kartından bahsediyorum. Biz bayanlar bir araya gelince mutlaka şu malina olayı bir gündeme geliyor. “Sen ne aldın Malina’dan?” “Ekmek makinasını kaldırmışlar Malina’dan”... bedava sirke baldan tatlıdır... Hoş ne derece bedava oluyor bir düşünmek lazım. Bu kart belli mağazalarda ve restoranlarda geçiyor. Dikkat ediyorum da geçtiği yerler ekonomik açıdan hiç de ucuz yerler değil doğrusu... Ama kaptırdık bir kere... İşin ucunda bilnitsa var...
Yani hayatımızı kartlar yönetiyor. Canınız belki o gün Mc.Donalds’dan bol kalorili bir hamburger çekebilir ama olmaz... Malinanız orada geçmiyor, nasıl balans biriktirirsiniz sonra? Onun yerine yemeğe 7 katı para verip aslında canınızın hiç de istemediği pizzayı yemiş bulursunuz kendinizi... Ama bedava tencere alabilirsiniz artık ne mutlu size...



Mc. Donalds demişken... yakında onun da yüzde bilmem kaçlık indirim kartı çıkarsa hiç şaşırmayacağım doğrusu. Hoş Mc. Coffee’nin bilmem kaç tane ürün alınca bir bedava ürün kartı var ama hadi onu fasülyeden sayalım...

Hiç yorum yok: