30 Temmuz 2011 Cumartesi

Kompas dergisinin 35. sayısındayım


"hem orada, hem burada okullu olmak" yazım, Türkiye-Rusya arasında gelip giden çocuklarınızın okul sorunları ile ilgili. Okumak için: http://www.turkrus.com/images/Dergi/Kompas35.pdf

28 Temmuz 2011 Perşembe

The smurfs filminin galasındaydım başroldekilerle ...

dermişim hihihi :))))"


dermişim hihihi :))))

Anemurium antik kenti ve çakıl taşı plajı


Anadolunun denizden en güney ucunda bulunan Anemurium antik kentinin geçmişi M.Ö 4. yüzyıla kadar gider. M.S 1. ve 4. yüzyıllar arasında bir Roma kenti olarak en görkemli zamanlarını yaşamış olan Anemurium, daha sonra Bizans egemenliğine girmiş. M.S 5. ve 6. yüzyıllarda da canlılığını kısmen devam ettirebilmiş olan kent, M.S 580 yılşında büyük bir deprem yaşamış. 7. yüzyılşda gerek Arapların gerekse korsanların baskılarına maruz kalan Anemurium M.S 660 yılında terk edilmiş. Dağlık Kilikya'da bulunan ve balıkçılık, tarım, ticaret yapılan antik kentte surlar, su kemerleri, odeon, tiyatro, hamamlar, palaestra, kiliseler, iki katlı mezarlar ve ev kalıntıları görülmektedir. Yapılan kazılarda çıkan Roma ve Bizans dönemine ait buluntular Anamur Müzesinde sergilenmektedir. Antik kentin deniz kenarı tamamen çakıl taşları ile örtülüdür. Kentin kalıntıları denizin içinde de devam etmektedir. Muhtemelen yaşadığı deprem ve yıllarca dalgalara maruz kalan kentin suyun altında kalan kısmıdır bu. Şnorkel ile dalıp yüzerseniz bu kalıntılar ve aralarında gezinen balıklarla keyifli bir zaman geçirebilirsiniz. Nitekim ben bugün kalıntıları gezerken binlerce balıklık bir sürüye rastladım. Oldukça hoş bir görüntüydü :)






























25 Temmuz 2011 Pazartesi

Dikkat..! kaplumbağa çıkabilir :)


Anamur'a yıllardır geliyorum, bu kaplumbağaların yumurtadan çıkma zamanına bir türlü denk gelemedim, oysa izlemeyi ne kadar da çok isterdim...

sicaaaak diyenlere :)


Haziran ayinda 3 hafta Moskova'daydim malum. Ankara'da hava 25 derece falanken Moskova'da 36'yi gorduk :) dunya tersine mi donuyor ne!!! Yukaridaki fotograf VDNH ve girdikleri havuz aslinda sus havuzu anlasildigi gibi :) Sehirde sicaktan bunalanlara duyrulur :))))

Miskin


Anamur'a gelirken kendime bir soz vermistim, oglene kadar uyuyup vakit kaybetmeyecek, bol bol yuzecektim ama o soze ne oldu bilmiyorum :\ sabahlari bir turlu gozlerimi acamiyorum, butun gun klimanin altindan bir yere gidemiyorum, cok sevdigim sorfe bile useniyorum! Biri beni durtuklesin pajalusta ...

Tabi klimanin altinda patates cuvali gibi yatarken de bol bol yeni blog kesfediyorum. Bu sekilde gunler eriyor. Ama basima gelecegi biliyorum. Ankara'ya donunce dizimi doverim artik gecirdigim bos vakitlere yanarken...

Birgunu daha yedim ya bravo bana... Yarin soz, sabah erkenden kalkip kendimi akdenize atacagim!!!

20 Temmuz 2011 Çarşamba

ah şişede lal...

ah şişede lal... by tarchinx
ah şişede lal..., a photo by tarchinx on Flickr.

live is life...

Bilemiyorum fazla söze gerek var mı? Fotoğraf yeterince anlatıyordur sanırım :)

Ve 1985'den bir esinti: Opus / Live is life (Hayat yaşamaktır) Herkese mutluluk ve huzur dolu bir yaşam diliyorum ;)



15 Temmuz 2011 Cuma

Canavarusarpusum sörf üstünde :)


Geçen sene kızım ve ben rüzgar sörfü dersleri alırken Sarp'ın yaşı henüz küçük olduğu için seneye demiştik. Bir senedir başımızın etini yiyordu :) Sonunda muradına erdi evelsi gün derslere başladı. Dün hepimiz cayır cayır yanık olduğumuz için denizin kenarına bile inemedik. Bugün derslere devam etti. 2.5 saatlik dersle anında kaptı olayı sporcu oğlum benim afferim diyorum :) Dönüşler zor ama maşallah takır takır dönüyor edepsizim :) bizim gibi, de habire düşmeden hem de hehehe... 2 gündür ben binemiyorum sörfe :( feci yanmışım. Eh plajda hasır şemsiyenin altında uyuyakalırsan böyle olur tabi :D Yarına umarım iyi olacağım ve yeniden sörf tepesine çıkacağım. Evelsi gün 2 saat bindim aklım kaldı :)

12 Temmuz 2011 Salı

Aziz Vasil 450 yaşında


Lise ikinci sınıftaydım yanılmıyorsam. (son da olabilir) Babam eve bir takvimle geldi. Yılbaşına birkaç hafta vardı. Takvimin her sayfasında dünya üzerindeki bazı özel yapıların fotoğrafları vardı. Hiç unutmuyorum Aralık ayının sayfasında rengarenk kubbeleri ve gizemli yapısıyla St.Vasil hemen gönlümü çelmişti.

O sayfa yıllarca odamın duvarında açık kaldı. Yıllar geçti ama takvim hiç inmedi. Bir gün onu görmeyi ne çok istemiştim bilemezsiniz. Garip bir şekilde beni çekiyordu renkleri. Evlenip de o evden ayrılıncaya kadar o kubbelerin gölgesinde yattım ben aslında. Hatta fakültedeyken moda resmi dersinde bir proje ödevimiz olmuştu. Tarihi bir yapıdan esinlenerek kreasyon hazırlayacaktık. Tabi ki ben St.Vasil'den esinlenmiştim. Böyle bir önemi vardır o yapının bende.

Tabi kim derdi ki birgün onu görebileceksin hatta hergün önünden geçeceksin diye. Moskova'da ilk ve ikinci evim (ki zaten ikisi yanyanaydı) St.Vasil'e yürüyerek sadece 15dk uzaklıktaydı. ben hergün St.Vasil'in önünden geçtim. Her geçişimde ilk defa görüyormuşum gibi baktım. Her bakışımda beni bir kat daha büyüledi. Hatta bu son gidişimde de en son şehirde yine onu görmek istediğim için bir defa daha Kızıl Meydan'a gittim. Sanırım en çok özlediğim yer de orası...

Bugün St.Vasil Katedralinin 450. yaş günü. Katedralle ilgili tarihi bilgiler de şöyle:

Aziz Vasil yani Собор Василия Блаженного Kızıl Meydan'da soğana benzeyen, rengarenk kubbeleri ile ünlü olan bir yapıdır. Bizler soğana benzetiyoruz ama aslında o kubbeler alevleri temsil ediyor.

1555 ile 1561 yılları arasında yapılan savaşta Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı Ruslar'ın aldığı zafer üzerine, Korkunç İvan tarafından yaptırılmıştır. 1555'de yapılması için emir verilen katedral 1561 yılında ibadete açıldı. Her biri değişik şekilde tasarlanmış olan sekiz kubbesi vardır ve her bir kubbe bir zaferi temsil eder. Bu kubbeler ilk zamanlar som altınken 1970'den sonra renkli renkli boyanmıştır. En uzun kulesi yaklaşık 65 metre yüksekliktedir. Birsöylentiye göre yapıyı İtalyan bir mimarın tasarladığı ve bir daha aynısından yapamaması için gözlerinin dağlandığına inanırlar. Katedralin içi artık bir müzedir ve gezilebilir.

Kilisenin 12 Temmuz tarihinde kutsandığı ve ibadete açıldığı belirtiliyor. Bu nedenle bu sene 14 Ekim'e kadar kutlamalar olacak. Keşke orada olsaydım :(

10 Temmuz 2011 Pazar

Anamur yolcusuyum...

Deniz, kum, güneş, rüzgar sörfü, sıcak, yani tatil zamanı.... :) Bu akşam Anamur yolcusuyuz....

8 Temmuz 2011 Cuma

Nehirden Moskova...

Novodevichi manastırı


Nehir gezisine Kievskaya'da cam köprünün olduğu yerden çıkabilirsiniz. 400rublelik seçenek sizi Taganskaya yakınındaki bir durağa kadar götürür. Ancak 500 rubleliği seçerseniz sizi Kievskaya'ya geri getirir. Binişte uzun kuyruklar olduğundan zamanlıca gitmekte fayda var.



Krasny Oktyabr çikolata fabrikası


Peter heykeli


Park Kulturi (Gorki Park)


7 kızkardeşten biri



St.Nikolay Katedrali


Kremlin







MGU (Moskova Devlet Üniversitesi)