30 Ağustos 2011 Salı

Herkese keyifli bir bayram diliyorum... İzmir-Karşıya'kadaki Babaannemlerin evinde geçen, tüm ailenin bir arada olduğu bayramları özlüyorum... Ya da belki de özlediğim çocukluğumdur kim bilir :) İçinizdeki çocuk ne diyorsa öyle bir bayram geçirin... :) Mesela ben bol bol şeker yemeyi planlıyorum :D

Zafer bayramımız kutlu olsun!





28 Ağustos 2011 Pazar

Kışa domateslerim hazır :)



Annem her sene yapar. Nasıl özenirdim. Malum Moskova'da herşey olduğu gibi! sebze de çok pahalı. Nerde kilolarca domates alacaksınız da pişirip kavanozlara koyacaksınız. Zaten fiyatı uygun olanlar küçük, sarı ve sert oluyor :s büyük ve yumuşak olanların ise kilosu 15TL gibi bir fiyata geliyor. Ben dün 5 kilosunu 5TL'ye aldım düşünün yani :)


Ben de bu sene ilk defa domatesleri aldım, soydum, doğradım ve pişirip kavanozladım. 5 kavanoz çıktı, bunlardan 2'isine biber de koydum... Dolabımda yer olsa daha da yapardım...






Ben küçük bir çocukken, İzmir'e giderken ya da İzmir'den dönerken babam yolun kenarındaki ayçiçek tarlasının yanında durur, tarlaya dalar, tala sahibi ya da tarlada çalışanı bulur, ayçiçeği alırdı. Balkona koyar kuruturduk. Sonra da tek kanallı televizyonumuzun karşısında ayçiçeğinin içinden çekirdeklerini alır alır yerdik :)

Dün pazarda görünce dayanamadım aldım :) Çocuklarıma çok ilginç geldi... Malum yıllarca Moskova'da hiç böyle bir adet görmemişlerdi...

Keşke çekirdeklerin üçte ikisi de boş çıkmasaydı... :D



23 Ağustos 2011 Salı

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Calzone yaptım :)




Moskova'da Akademia adında bir restoran zinciri var. Pizzaları oldukça iyidir. Ama sandviçlerini tavsiye etmem :)

Neyse konumuza dönelim. O restoranda yemekten hoşlandığım tek yiyecek tavuklu calzone idi. Nerden esti de aklıma geldi bilmiyorum, bugün calzone yaptım. Ama çocuklar yiyeceği için daha pizza tadında olsun diye tavuk yerine sosli yaptım. En yakın zamanda tavuklusunu da yapacağım ;)

Ayrıntılara gelirsek, işte tarifi:

Hamuru için:

* bir su bardağı sıcak su
* 2 tatlı kaşığı kuru maya
* bir tatlı kaşığışeker
* 1,5 tatlı kaşığı tuz
* 1 yemek kaşığı zeytinyağı (arzuya göre başka bir sıvı yağ, margarin ya da tereyağı da olur ama madem akdeniz mutfağı bence en çok zeytinyağı yakışır ;)
* 3-3,5 bardak kadar un


Mayayı sıcak suyun içine serpiştirip şekeri ekleyin, birkaç dakika beklesin. Tuzu ve yağı da ekleyin. Azar azar un ekleyerek hamur haline getirin. Minimum 10 dakika yoğurun. Yuvarlayıp bir cam kaseye koyun, üzerine nemli bez örtün, 1 saat bekletin.

İçi için:

* yarım çay bardağı zeytinyağı
* orta boy bir soğan (kırmızı hoş oluyor)
* bir diş sarımsak
* 2 orta boy domates
* bir büyük boy dolmalık biber
* 3 sosis
* bir avuç kadar çekirdeği çıkarılmış zeytin
* 200gr mozzarella peyniri (lavaş peyniri de hoş oluyor)
* bir avuç kadar haşlanmış mısır tanesi
* bir çay kaşığı kekik
* bir çay kaşığı fesleğen
* tuz ve karabiber

Soğanı piyaz doğrayıp zeytinyağında şeffaflaşana kadar pişirin, sarmısağı bıçakla ezip ekleyin. Tavsiyem eğer evde hazırlıyorsanız otlu zeytinyağı kullanabilirsiniz. İçine küçük küçük doğranmış biberi ekleyin, biraz pişmelerini bekleyin. İnce doğranmış sosisi ekleyin. Rendelenmiş domatesi de ekleyin 3-4dk pişirin. Ateşten almadan önce zeytin, mısır ve baharatları katıp karıştırın, ateşten aın.

Hamuru 4 eşit parçaya bölüp her birini yaklaşık 20cm çapında açın. Yarısına hazırladığınız içten koyun, üzerine küp doğranmış mozzarella ya da rendelenmiş lavaş peynirii serpip kapatın.Kapandığında yarım ay şeklinde olacak, kenarlarını ıslatarak yapıştırın, arzu ediyorsanız parmaklarınızla bükerek şekil verebilirsiniz. Üstlerine incecik yumurta sarısı sürün. Çok kalın tabaka halinde olmasın.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üstleri kızarana kadar pişirin. Servis tabağına aldığınızda mutlaka üzerine biraz sızma zeytinyağı gezdirin. Yine eğer hazırlıyorsanız biberli acı zeytinyağı daha güzel olur. Afiyet olsun ;)



16 Ağustos 2011 Salı

Güneşte çamaşır kurutmak...


Bir zamanlar balkonlara ipler gerilirdi hatırlar mısınız? Hala gerenler vardır eminim. Ne güzeldir güneşteçamaşır kurutmak... Bazılarınız görüntü kirliliği diyeceksiniz belki de şimdi ama inanın o güneş kokusuna herşeye değer doğrsu.

Yıllarca Moskova'da yaşamanın güzel yanları olduğu kadar zorlukları da vardı elbet. Mesela asla balkondaçamaşır kurutamazsınız.En azından yılın 9-10 ayı... Kurutmaya kalkarsanız en iyi ihtimalle yağmurdan ıslanır ve yeniden kirlenir, daha kötüsü ise kışın donar ve çamaşırlarınız çöp olur...

Evler de küçük... ama yapacak birşey yok. O ufacık evlerde siz ve eşyalarınız zor sığıyorken bir de çamaşırlarınıza yer açmak zorundasınız. Sürekli bir arayış içinde olur insan daha pratik ne olabilir diye... Kurutma makinası mı dediniz? :))) onu koyacak yeriniz olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hatta normal boyutta bir çamaşır makinası için bile yer zor oluyor. Çoğu zaman mümkün olan en küçük boy makinayı bulmaya çalışıyorsunuz... Gerçi benim üç evimde de böyle bir sorunum olmadı. Ben sadece salonumun dörtde biribüyüklüğünde bir piyano ile yaşamak zorunda kaldım :)

Çeşitli çamaşır askıları arar durursunuz. Açılır kapanır ayaklı, yaylı duvara asılan v.b

İşte az önce balkonumda güneşe karşı açılır kapanır ayaklı askılığıma çamaşırlarımı keyifle asarken bunlar geldi aklıma... Çamaşırlarım kuruyunca güneş kokacak. İşte bugünü mutlu kılan ufak sebebim :)

bol güneşli günler :)

3 Ağustos 2011 Çarşamba

çok sevdim...

yeni gruplar keşfetmeyi seviyorum :) bu da bu akşamki keşfim... keyifle dinleyin ;)